Kültüre Yansıyan Fındık
Toplumların tarihsel süreç içerisinde ürettiği ve nesilsen nesile miras bıraktığı maddi ve manevi unsurların toplamına kültür diyoruz. Zengin dilimizin güncel referans kaynağı sayılan Türk Dil Kurumu, kültür kavramını özetle bu şekilde tanımlıyor. Kelimenin farklı disiplinlerde kullanılan çeşitli anlamları mevcut. Ancak amacımız ne etimoloji ne de filoloji yapmak değil. Genel manasıyla kavrama değinip, birazdan ileri süreceğimiz “insanlık tarihi, kültür tarihiyle özdeştir” iddiamıza küçük bir altyapı oluşturma amacındayız. İfade iddialı durabilir. Ancak bir elin parmaklarını geçmeyecek insanın dahi bir araya gelip yaşaması, ortak hareket etmeyi gerektirecek ihtiyaçlar doğuracağı için kültür üretimi kendiliğinden başlayacaktır. Haliyle konuyu getirmeye çalıştığımız nokta; ekonomik faaliyetlerin de bir ilişki ağı içinde geliştiği, kültür üretimine ve gelişimine katkı sağlayan önemli unsurlardan olmasıdır. İnsanların değişen ihtiyaçları, coğrafi koşullar, yaşam şekli gibi nedenler, ekonomik faaliyetlerin dönemden döneme değişiklik göstermesine, bu değişiklikler de toplumsal ve kültürel yapıda farklılıklara neden olmuştur. Ekonomik faaliyetler, dünya bütünü üzerinde ele alınabileceği gibi; kıta, ülke, bölge, il ya da ilçe özelinde de ele alınabilir.
Hazırlama gayretinde olduğumuz ve birkaç yazıdan oluşturmayı planladığımız blog yazı dizimizde ise biz il ölçeğinde ele alacağız. Giresun ili ve yöresinin temel ekonomik faaliyeti olan “fındığın” toplumsal yaşayışa, dile, gündelik yaşam pratiklerine, kısacası kültüre nasıl yansıdığını “atasözü, deyim ve mani” gibi dile yansıyan kısımlarıyla inceleyeceğiz.
Keyifli okumalar dileriz.
Kültüre Yansıyan Fındık: Atasözleri
Toplumun kültürel yaşayışını içinde barındıran en önemli unsurun dil olduğunu söylemek abartılı bir ifade olmayacaktır. Dilin yapısal işlevinin kültürle harmanlandığı, canlı hafıza örneği sunan atasözleri geçmiş ile gelecek arasında köprü işlevi görmektedir. Atasözlerinin anlatımı etkili kılma, sözcük uyumuyla akılda kalıcı olma gibi kıymetli işlevleri olduğundan, kültür taşıyıcı enstrümanlar olduğunu söylemek mümküdür.
Gündelik yaşam faaliyetleri kentten kente, hatta köyden köye değişebilir. Özellikle toplumların ekonomik faaliyetleri bu başkalaşmayı en belirgin hale getiren konuların başında gelir. Giresun ili ve yöresinde fındığın hikayesinin oldukça eskiye dayandığını göze alırsak, yöre ağzında fındık ekonomisi etrafında gelişen folklorik öğelerle birlikte atasözlerinin de gelişmesi kaçınılmaz olmuştur. Ticaretin, düğünlerin ve eğlencelerin fındığın hasatına göre planlandığı Giresun ilinde doğup gelişen bazı atasözlerini, “Fındığa Yansıyan Kültür” blog yazı dizimizin ilk kısmında birlikte inceleyelim.
Daldaki fındık cepte harçlık olmaz
Genel anlamıyla, elde somutlaşmayan bir konu üzerine plan kurulmaması gerektiğine vurgu yapan bu atasözü, Giresun ili ve yöresi fındık olmadan veya fındık toplanmadan parasal beklentiye girilmemesini tavsiye etmektedir.
Harmana serilmeyen fındık guru(kuru) sayılmaz
Gündelik yöre ağzında bu söz gerçek anlamıyla kullanıldığı gibi, mecazi yönüyle bir işe girişilmeden o işin tamamlanmış olmayacağını öğütlemektedir.
Bir avuç fındık, bir yığın sağlık
Bu atasözünün, Giresun’un Harşit Vadisi diye bilinen Tirebolu-Doğankent arasında yaygın olarak kullanıldığını önden belirtelim. Özellikle Tirebolu ilçesinde daha fazla kullanılan atasözü, Doğankent ilçesinde de tercih edilen bölgesel atasözlerinden birisidir. Gerçek anlamıyla fındığın sağlığa oldukça yararlı olduğu ifadesi açıkça görülmekte.
Elden öz, kızılağacından köz, fındık dalından saz olmaz
İnsanların görünür gerçekleri göz ardı etmemesini, aldığı kararlarda gerçekleri gözeterek hareket etmesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Diğer yönüyle, fındık dalından teknik olarak saz yapılamazken, kızılağacının da yakacak için elverişli bir hammadde olmadığını, bunların gerçek anlamıyla kullanıldığını belirtmek gerekir.
Harmanı olmayanın fındığı olmaz
Giresun’un özellikle Tirebolu ilçesi ağızlarında yaygın görülen bu atasözü, hem gerçek hem de mecaz anlamıyla öğüt vermektedir.
Harman fındığıyla yar sevilmez
Türkçede yaygın kullanılmayan bu atasözünün ağızlarda “Bakkal fındığıyla yar sevilmez” biçimi de vardır. Atasözü, olmayan bir şeye göre hayal kurmamak gerektiğini anlatmaktadır. Çünkü harmandan gelecek fındığa göre kendini ayarlayan bir kişi, herhangi bir olumsuzluk sonucu fındıktan beklediği geliri elde edemeyebilir. Ayrıca burada, Giresun yöresinde düğünlerin fındığa endekslenerek yapılmasına bir gönderme de yapılmaktadır.
---
Yararlanılan Kaynaklar:
Serdar Bulut, Giresun İli ve Yöresi Ağızlarında Fındık, Mavi Atlas Dergisi, 6(1)/2018: 205-232.
Türk Dil Kurumu